Trump Erdoğan’ı neden övüyor?

Trump Erdoğan’ı överken samimi mi?

Erdoğan’a söylediği övgü dolu sözleri sanmıyorum ki başka hiçbir şahsa ya da lidere söylemiş olsun Trump. ABD başkanlığının ilk döneminde Erdoğan ile iki yerde karşı karşıya gelmişlerdi, ilki Suriye’de askerimizin barış harekatı düzenleyeceğini söylediği bölgelerde ABD askerlerinin ilgili alanı boşaltması idi. Bu durum ABD’de Trump’a sorulduğunda şöyle yanıt vermişti; “Erdoğan Suriye’ye gireceğim dedi biz de Askerimizi geri çektik.” Burada kazanan Erdoğan olmuştu.
İkincisi ise rahip konusu vardı, ülkemizde ajanlık yapıyor diye hapse attığımız meşhur rahip Brunson. Bu olayda da Trump istediğini elde etti. Bu olayın ardından ekonomimiz ciddi zarar gördü.

Dolar ve enflasyon dengeleri alt üst oldu. Hem zarar gördük hem de adamı teslim ettik. Erdoğan için iyi bir sonuç değildi.
Trump o zaman da Erdoğan’ı övüyordu. Büyük bir lider olarak tanımlıyordu, Dünya da bir çok lidere göstermediği ilgiyi Erdoğan’a gösteriyordu ama bu son günlerde Erdoğan’a gösterdiği ilgi, söylediği övgü dolu sözler ve her fırsatta sert ve güçlü oluşunu dile getirmesi bana Trump’ın bilinçli ve bir gaye için böyle yaptığını düşündürüyor.
Trump’ın bu ikinci başkanlığı döneminde başını en çok ağrıtan İsrail oldu. Trump başa geldiğinde her ne kadar İsrail’e desteğini sürekli açıklıyor olsa da Netanyahu ile bir anlaşmazlık içerisinde olduğu aşikardı. Ara ara Netanyahuyu suçluyor onu barışa zorlayacağını söylüyordu ama perde gerisinde her ne oluyorsa Trump çark ediyor ve Hamas’ı suçlamaya devam ediyordu. Yine de, eminim ki Trump’ın gönlü Gazze’de yaşananlardan razı değildi, nitekim ilk esir takası ve barış görüşmeleri olduğunda memnuniyetini dile getirmişti. Netanyahu esirleri aldıktan sonra verdiği hiçbir sözü tutmaması ve savaşa devam etmesi Trump’ı çok rahatsız etmişti.
Trump Netanyahu’ya karşı her ne zaman rahatsızlığını dile getirse ABD medyasında Trump hakkında bomba gibi haberler patlatılıyordu. En son Epstein ile çekilen resimleri servis edilince Trump yine Netanyahu’dan yana çark etti. Trump, Yahudilerin ABD’deki gücüne boyun eğmek zorunda kalıyordu ama bir şekilde Ortadoğu’da özellikle Gazze’de yaşanan dramı durdurmak istiyordu. İşte bu noktada Erdoğan Trump’ın kurtarıcısı oldu, nasıl mı?
Trump başından beri Erdoğan’ın güçlü bir lider olduğunu, Türkiye’nin güçlü bir devlet olduğunu ifade ediyordu, son zamanlarda Suriye üzerinden Erdoğan’a övgüleri artırıyordu, “2 bin yıldır yapılamayanı Edoğan yaptı” diyordu mesela. “Türkiye ordusu bizden sonra NATO’nun en güçlü ikinci ordusudur” diyordu. “Erdoğan geçirdiği savaşa rağmen(15 Temmuz’a atıfta bulunuyor) ordusu gücünü hiç kaybetmedi”, “Erdoğan’ın 4-5 milyon askeri var,” “Türkiye bizim bilmediğimiz çok daha gelişmiş silahlara sahip” gibi ifadeler ile Erdoğan ve Türkiye’nin gücüne dem vuruyordu. Biz her ne kadar bu sözleri Erdoğan’a övgü gibi gördüysek de Trump bunları Netanyahu’ya ve İsrail’e mesaj olarak söylüyordu.
Netanyahu’ya şöyle söylediğini ifade etmişti; “Türkiye’yi sakın kızdırma, Türkler Araplara benzemez, onlar size saldırmaya başlarsa diğer tüm Müslümanlar onların arkasından gelecek ve sizi buradan silecekler.” Trump, tüm bu sözleri ile sürekli Netanyahu ve avanesini uyarıyordu. Son BM toplantısı öncesi Müslüman ülke başkanları ile yaptığı toplantıda kurduğu masaya Erdoğan’ı kendi yanına alarak resim vermesi de Netanyahu’ya son mesajı oldu. Adeta Erdoğan’ı ben tutuyorum yoksa size saldıracaktır demek istiyordu. Nitekim başka bir konuşmasında Netanyahu’ya; “Erdoğan benim çok iyi dostumdur, beni sever, beni dinler, onunla ilgili bir sorun yaşarsan bana söyle ben çözerim” demişti.
Bu hafta Mısır’da Hamas, Türkiye, Katar ve ABD ile yapılan müzakereler neticesinde bir barış antlaşması imzalandı. İsrail bu antlaşmayı kabul etti ve ilk plana uyduğunu gösterdi. Bu barış antlaşması en başta Trump’ın başarısı idi. Trump başardı ama nasıl? Erdoğan’ın ismini ve gücünü kullanarak başardı. Trump sadece ABD gücünü ve kendi gücünü kullanabilseydi bunu asla başaramayacaktı çünkü ABD’de Yahudi lobisi asla buna müsaade etmeyecekti.
Antlaşmaya Dair…
Trump’ın açıkladığı 21 maddelik anlaşma ilk bakıldığında Hamas ve Gazze için bir felaket gibi duruyordu ama sanırım Türkiye’nin ilk anda desteğini açıklaması ve Hamas’ı kabule zorlaması ile müthiş bir şekilde müzakere masasında tamamen Gazzelilerin lehine dönüştü. Hatta görev gücü oluşturulması ve bu gücün Gazze sınırında bulunacak olması da kalıcı barışın sağlanacağına dair umutları arttırdı. İsrail’in bozuk sicilinin ve yine sözünde durmama ihtimalinin azaldığını gösteriyor.
Ayrıca yapılan antlaşmanın son imzaları için Trump’ın Mısır’a gidecek olması ve özel bir program ile 20 kadar ülke ve devlet başkanlarının da programa davet edilmesi, Netanyahu’un bu antlaşmadan kaçma ihtimalini iyice azaltıyor.
Yapılan her barış antlaşması iyidir, Gazze için varılan bu antlaşma ise çok çok iyidir çünkü iki yıldır orada yaşanan zulüm dayanılmaz hale gelmişti. En azından orada yaşayan kardeşlerimize bir nefes olacaktır. Rabbim onlara bu günleri bir daha göstermesin.

Amin…