Yaklaşık 50 yıl önceye gidelim. Yıl 1976! Söz ve müzik Şanar Yurdatapan-Melike Demirağ tarafından aranje edilip Anadolu insanıyla tanıştırılan NİNNİ şarkısı ,Türkiye’nin sağ sol çatışmaların yaşandığı her yıl bir hükümet..
Yaklaşık 50 yıl önceye gidelim. Yıl 1976!
Söz ve müzik Şanar Yurdatapan-Melike Demirağ tarafından aranje edilip Anadolu insanıyla tanıştırılan NİNNİ şarkısı ,Türkiye’nin sağ sol çatışmaların yaşandığı her yıl bir hükümet değişikliği, bakanların parayla satın alınıp bakan ve milletvekili borsalarının en revaçta olduğu bir dönemdi..!
Her gün onlarca vatan evlatlarının siyasi fikir farklılıkları sebebiyle birbirine düşman edilip, ellerine silah verilip, birbirlerini öldürmeleri sonucu pek çok ailenin ocağına ateş düşüren gelişmelerin en yüksek seviyede yaşandığı günler..!
Sıcak gelişmelerle o günleri her gün ölüm tehtidi altında yaşayan biri gibi tarihe kayıt düşmek istedim..!
Üniversite yıllarımız ve İstanbul’da faili meçhul cinayetlerin en yüksek seviyede olduğu, insanların yollarda kurşunlanıp öldürüldüğü bir olayda bizlerin de arasında bulunduğu Kartal Cevizli tren istasyonunda işçilerle beraber eksper yüksek okuluna giderken tarafımıza açılan kurşunlar da üç işçi kardeşimiz vurularak şehit olmuş bizler de Allah’ın inayetiyle kurtulmuştuk! Zamanın siyasi polis müdürü daha sonra hem İstanbul güreş kulübünde hem de içişleri bakanlığı döneminde beraber çalışma imkanı bulduğum vatanperver değerli büyüğümüz Sadettin Tantan’ın gayretleriyle bu katiller yakalanmış ve ben de sorgularında bulunmuştum.!
Adı geçen kişiler o zaman Sirkeci Siyasi Şube Müdürlüğü’nde cam perde arkasında yapılan sorgularında, “Filistin kamplarında Bekaa’da yetiştiklerini… “Türkiye’de sosyalist iktidarı işbaşına geçirmek için binlerce arkadaşı ile Türkiye’deki kardeşlerini öldürme bahasına mücadele verdiklerini söylediğinden tam 45 yıl geçti!!!
O yaklaşık geçen 45 yıl içinde yine Anadolu irfanı bir türlü dönmeyen dönmeler, devşirilemeyen devşirmeler, dünyayı hakimiyeti altında tutan küresel şeytanın etkisindeki birtakım locaların, derneklerin destekleriyle dünya ve Türkiyemiz halen aynı kadrolarca idare edilmektedir..!
Başımıza gelenler kendi ellerimizle işlediğimiz günahlarımı sebebiyledir..!
“Şurası kesindir ki Allah, insanlara zerre kadar zulmetmez. Ne var ki, insanlar kendi kendilerine zulmedip duruyorlar.” (Yunus, 10/44)
Şüphesiz ki Allah, yarattıklarından herhangi birine, günah işlemediği halde ceza vererek zulmetmez. Fakat insanlar, Allah’ın gazabını icabettiren günahları işleyerek kendi kendilerine zulmetmiş olurlar.
Allah Teala bu âyet-i kerimede iman etmeyenlerin bu hallerinin kendi suçlarından kaynaklandığını beyan etmektedir.
Yaklaşık 50 yıl önceden günümüzde bu Panoroma’yı niye çizdik..!
Melike Demirağ, Ninni şarkısıyla bundan 50 yıl önce bu mesajı vermiş bugün de aynı uygulamalar hiç değişmeden teknolojinin yüksek imkanları da kullanılarak halkımız tamamen “BEYİN KONTROLÜ” altında yaşatılmaya, bu yazıları okuduğunuz anda dahi maruz kalarak endişeli, mutsuz ve gelecekten umutsuz olarak yaşamaya mecbur bırakılmaya demokrasi adı altında seçtiklerimizin eliyle devam etmektedirler..!
NİNNİ –
Uyu yavrum uyu! uyutayım seni
Masallarla ninnilerle, Aranjmanla maranjmanla,
Şarkılarla, türkülerle,
Renkli menkli sinemaskop…,
Seksi meksi filmlerle…!
Kuponlarla muponlarla…!
Çekilişle mekilişle…! avutayım seni..!
Yahu bu ne biçim millet
Kız, oğlan ya davul çalıyor ya dümbelek..!
Davulumla darbukamla,
Kara gözle, güzel sözle
Uyu güzel bebek uyu da büyü..!
Bebek bir gün büyüyecek
Dinlemeyecek bu ninniyi..!
Diye şarkı devam ediyor! Melike Demirağ’ın bundan 50 yıl önceki şarkısı..!
50 yıl sonra bugün gelinen noktada Şanar Yurdatapan’ın yazdığı şarkı sözlerinde, Melike Demirağ son beytinde halka bir kere daha tarihi bir mesaj veriyor..!
BEBEK BİR GÜN BÜYÜYECEK DİNLEMEYECEK BU TÜRKÜYÜ..!
Temennisi maalesef özel güçlerin aktif faaliyetleriyle günümüze kadar gerçekleşmediği gibi giderek en yüksek seviyede insanımızı maddi ve manevi ruh dünyamızı tehtit etmeye ve karartmaya devam etmektedir..!
Maalesef geçen 50 yılda dünyada ve Türkiye’de halkı algı operasyonlarıyla uyutmak için kullanılan 25. kareler yanındaki subliminal mesajlar yanında, bilhassa devlet televizyonu başta olmak üzere “Kur’an’ın hakiki manasını… maksadını, muradını… asrın idrakine sunmalıyız..!” diyen âlemlere ve şiirleriyle bizi uyaran şairlere rağmen başta devlet televizyonu TRT olmakla güzel Kur’an okuma yarışmaları yanında mutlaka iman ehli dalaletten ve sapıklıktan uzaklaştıracak “tahkiki imanı” insanlara mutlaka televizyonlarda ve okullarda ders kitabı olarak okutulması sağlanmalıdır..!
Küçük çocukların danslı eğlenceli şarkı türkü, bale yarışmaları, spor adı altında yapılan iffetli bir kadının gece kıyafetinin bile arattıran kıyafetlerle yapılan pek çok spor karşılaşmaları bütün dünyada Şeytanın projeleri dahilinde hayata geçirilerek insan nefsi okşanıp, asimilasyon politikaları bütün hızıyla insanın ruh yapısını paramparça ederek uçuruma giden bir araba gibi hızla toplumu tahrip etmeye, aile yapısını dinamitlemeye devam etmesi mutlaka önlenmeli toplumu bilgilendirici programlara öncelik verilmelidir..!
