Ölü toprağı, Sessizlik!

Gazze’de çığlıklar arşı alaya yükseldi, açlıktan ölümlere her gün yeni sayılar ekleniyor. Bombalar ile parçalanan bedenler, keskin nişancıların eğlencesi haline gelmiş çocukların ölümü artık normalleşmeye başladı, açlıktan ölen çocukların yanında!..

Ölü toprağı, Sessizlik!

Gazze’de çığlıklar arşı alaya yükseldi, açlıktan ölümlere her gün yeni sayılar ekleniyor. Bombalar ile parçalanan bedenler, keskin nişancıların eğlencesi haline gelmiş çocukların ölümü artık normalleşmeye başladı, açlıktan ölen çocukların yanında!

Firavun’da çocukları öldürmüştü.
Firavun gördüğü bir rüya üzerine tüm Yahudi erkek çocuklarını öldürmeye başlamıştı. Kendi saltanatı elinden gidecekti ve bunu o günlerde dünyaya gelecek olan bir erkek çocuk yapacaktı. Yıllarca bu zulmü devam ettirdi ama Allah (cc), Firavun’un korktuğu o erkek çocuğu, Firavun kendi elleri ile Firavunun Sarayında büyütmüştü.
Netanyahu’da sanırım böyle bir rüya görmüş olacak ki zulümlerini arttırarak devam ediyor. Ama şöyle bir gerçek var ve bu gerçeği Netanyahu çok iyi biliyor. Bu gerçek, zulüm yapan Yahudilerin kaçınılmaz sonudur. Onları o kaçınılmaz sondan ne gelişmiş silahları kurtaracak ne de başta ABD olmak üzere destek veren batılı devletler.
El Hak, İsrailliler bu zulmün hesabını bu dünyada verecekler, bu bir gerçektir, bu gün olmazsa yarın.. Ölen çocukların çığlıklarını duyarak, çığlık çığlığa bağıran annelerin hayalleri ile uyanacaklar. Kâbusu uyuyorken değil uyanık iken yaşayacaklar. Bu haktır ve bunun cezasını evvela bu dünyada görecekler.
Onlar bu hesabı ödemesine ödeyecekler ama biz Müslümanların hali nice olacaktır? Ölü toprağı serpilmiş Müslümanlar, ölüm sessizliğine gömülmüş Müslümanlar? Pardon, pek de sessizliğe bürünmemişler, ben yanılıyorum, Jennifer Lopez’in konserine katılanlarımız bir hayli bağırmışlar, çığlıklar atmışlar, şarkılarına eşlik etmişler, sevinmişler ve bu sevinçlerini çığlıklar atarak göstermişler.
Hatta ülkemizin birçok şehrinde çok değerli belediye yöneticilerimiz (!) yaz konserleri düzenliyor ve vatandaşlarımız bu konserlere katılıyorlar hem de çok yüksek oranda katılım sağlıyorlar. Tabi yine şarkılara ve şarkıcılara eşlik ediyorlar, bağıra çağıra hem de. Oysa Gazze için bir toplantı düzenleniyor, bir yürüyüş tertip ediliyor, çok cılız bir katılım ve çok cılız sesler çıkıyor.
Bir de bizim namlı ve şanlı hocalarımız var, cübbelisi, sarıklısı, sakallısı, okuyanı, canı, cananı, internet fenomeni olmuş olanları, şeyhler, müridler, dünya çapında holdingleşmiş cemaatlerimiz var. Merak ediyorum bunlar niye ses vermiyor Gazzeli kardeşlerine? Şöyle bir şey olsa mesela, devlet dese ki ben filan cemaatin şu mahalledeki etkinliğine son veriyorum ve oradaki hocasını tevkif ediyorum, o cemaat ne yapar? Ortalığı ayağa kaldırmaz mı? Geçmişte yapılmadı mı böyle şeyler. Demek ki kendilerine dokununca ses verebiliyorlar.
Peki Gazze’ye neden bu kadar sessizsiniz? Nureddin Yıldız hoca, Cübbeli Ahmet hoca, Menzil cemaatinin lideri, Süleymancılar, Nurcular, Kadiriler, yüzlerce islami vakıf ve dernek sahipleri, hocaları, şeyhleri nasıl bir düzen kurmuşsunuz ki bozulmasın diye üstüne titriyorsunuz? Niye ses vermiyorsunuz? Hiç içinizden bir Sütçü İmam çıkmayacak mı? “Bugün Cuma namazını kılmayın, gidin namusunuzu kurtarın öyle gelin” diyen biri çıkmayacak mı, içinizden?

Atlas International Group

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.