Yakın tarihimize ışık olabilecek nitelikteki yazımıza son bölümüyle devam ediyoruz. Cemaatlerde öyle mensup olanların kendi kafalarına göre “mürşidi kamil” tayin etme yetkileri olamıyor. Görevdeki mürşid bir takım gelişmeler neticesinde uygun olan kişiye emaneti..
Yakın tarihimize ışık olabilecek nitelikteki yazımıza son bölümüyle devam ediyoruz.
Cemaatlerde öyle mensup olanların kendi kafalarına göre “mürşidi kamil” tayin etme yetkileri olamıyor. Görevdeki mürşid bir takım gelişmeler neticesinde uygun olan kişiye emaneti teslim ediyor..
10 yıl kadar önce yaşadığım bir İstanbul anım var, paylaşayım o anımı.
Rıdvan Yılmaz çocukluk ve gençlik yıllarımda arkadaşım, kaybettik kendisini Allah rahmet eylesin. Kahvede oturuyoruz; gelen bayram kardeşi Halim İstanbul Bayrampaşa’da asker, ziyarete gidelim diye konuştuk, ben asker arkadaşımı da görürüz dedim. Çıktık arefe akşamı terminale gittik, İstanbul’a bilet bulduk ve aldık, bindik otobüse..
Sabah İstanbul’dayız. Önce erken saat olduğu için benim asker arkadaşım Cem Çelikler’in Zeytinburnu’ndaki evine gittik sabah saat sekizde kapıya dayandık, sağ olsun indi, kucaklaştık, bir hoş sohbet ve sonra Bayrampaşa’ya Halim’i ziyarete gittik.. Asker ziyareti işte, hasret giderdik ve İstanbul’a gelmişken bir dolaşalım dedik. Süleymaniye’ye vardık öğle namazı kıldık, sonra bahçesindeki mezarları ziyaret ettik.. Bahçede meftun bulunan Kanuni Sultan Süleyman’ı, Mimar Sinan’ı ve diğerlerini ziyaret ederken birden M Zahid Kotku Hoca Efendi’nin kabrine geldik.. Sonradan öğrendim Ahmet Ziyauddin Gümüşhanevi (Ramuz El Hadis’in yazanı) ve bir çok Hoca efendi de orada hepsine bir Fatiha okuduk.. Sonra dolaşırken ikindi namazına cemaate yetişemedik; bir cami bahçesinde abdest aldık ve camiye girerken bir de baktım İskender Paşa Camii yazıyor…
Yıllar sonra düşündüm, bir de baktım ki “biz bir cemaate mensup olmalı mıyız, olmak gerekiyorsa nereye gitmeliyiz ?..” diye sorduğumuz Erbakan Hocamız hem Milli Görüşçü olarak, hem de bir mürşidi kamil olarak bizi bağrına basmış !.. Bir düşünün hele, arefe akşamı terminale gideceksiniz bilet bulacaksınız, istanbul’a gideceksiniz işinizi bitirdikten sonra gezerken mezar taşında Bursalı Mehmet Zahid Kotku Hoca Efendi‘nin kabri başına geleceksiniz, ikindi namazında Mehmet Zahid Kotku Hoca Efendi‘nin yıllarca görev yaptığı İskenderpaşa Camii’ne misafir olacaksınız; bir cemaate mensup olmak gerekli ise neresi diye sorduğunuzda ise Erbakan Hocamız bizi nasıl da bir istikamet doğrultusunda yönlendirmiş.. İşte bunun farkına varacaksınız.. Allah Razı olsun Muhterem Hocam..
Biz bu yaşadığımız olaydan 10 yıl önce Rıdvan Yılmaz arkadaşımla İstanbul’a gittiğimizde o ‘GÖRÜNMEYEN ÜNİVERSİTE’ye gittiğimizde kabulümüz olmuş,, kaydımızı yaptırmışız da haberimiz yokmuş, vesselam…