“Öcalan’ın Serbest Bırakılması Asla Kabul Edilemez”

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Dr. Fatih Erbakan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, PKK’nın fesih kararı ve terörle mücadele sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

ERA HABER AJANSI

“PKK’nın Feshi Yeterli Değil, PYD/YPG Tehdidi Devam Ediyor”

Erbakan, PKK’nın fesih kararının tek başına yeterli olmadığını belirterek, esas tehdidin PYD ve YPG gibi örgütlerden geldiğini vurguladı. Bu örgütlerin, ABD ve İsrail tarafından ağır silahlarla donatıldığını ve 140 bin kişilik bir terör ordusuna dönüştürüldüğünü ifade etti. Erbakan, “PKK’nın lağvedilmesi, PYD ve YPG’nin varlığını sürdürdüğü sürece bir anlam ifade etmez” dedi.

“Abdullah Öcalan’ın Çağrısıyla PKK Silah Bırakmaz”

Abdullah Öcalan’ın PKK’ya silah bırakma çağrısının etkisiz olduğunu savunan Erbakan, PKK yöneticilerinin silah bırakma kararını kendilerinin vereceğini belirttiğini hatırlattı. Ayrıca, Öcalan’ın serbest bırakılması veya ev hapsine alınması gibi adımların şehit ve gazilere saygısızlık olacağını ifade etti.

“Terörle Müzakereye ve Öcalan’ın Serbest Bırakılmasına Karşıyız”

Erbakan, terörle müzakere veya terörist başının serbest bırakılması gibi konulara kesinlikle karşı olduklarını belirtti. Böyle bir adımın devletin, milletin ve silahlı kuvvetlerin aciz gösterilmesi anlamına geleceğini söyledi.

“Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Esastır”

Erbakan, terörle mücadelede şeffaflık ve hesap verebilirliğin önemine dikkat çekerek, alınan kararların kamuoyuna açık ve anlaşılır bir şekilde sunulması gerektiğini vurguladı. Aksi takdirde, halkın güveninin sarsılabileceğini ifade etti.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın bu açıklamaları, terörle mücadele sürecinde izlenecek politikaların belirlenmesinde önemli bir tartışma başlattı. Özellikle PKK’nın feshi ve PYD/YPG tehdidi konularında atılacak adımların, Türkiye’nin güvenliği açısından kritik öneme sahip olduğu belirtiliyor.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Fatih Erbakan, partisinin İstanbul İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında, terör örgütü PKK’nın fesih kararı ve lideri Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılacağı yönündeki iddialara sert tepki gösterdi. Erbakan, bu sürecin şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, kamuoyunun merakla beklediği soruları gündeme taşıdı.

“Öcalan’ın Serbest Bırakılması Asla Kabul Edilemez”

Erbakan, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması veya Meclis’te konuşma yapması gibi konulara kesinlikle karşı olduklarını belirtti. Bu tür adımların, şehit ve gazilere saygısızlık olacağını ifade eden Erbakan, devletin ve milletin aciz gösterilmemesi gerektiğini vurguladı.

“PKK’nın Feshi Yeterli Değil, PYD/YPG Tehdidi Devam Ediyor”

Erbakan, PKK’nın fesih kararının yeterli olmadığını, Suriye’de faaliyet gösteren PYD ve YPG’nin Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtti. Bu örgütlerin ağır silahlarla donatıldığını ve yanı başımızda bir terör ordusu kuruldu dedi.

“Sürecin Şeffaf Yürütülmesi Şart”

Sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Erbakan, siyasi partilerin ve milletin bilgilendirilmesinin önemine dikkat çekti. Devletin, çözüm süreciyle ilgili olarak siyasi partilere bilgi vermesi gerektiğini ifade etti.

Genel başkan Fatih Erbakan’ın açıklamaları, terörle mücadelede kararlılık ve şeffaflık çağrısı olarak değerlendirildi. Kamuoyunun, sürecin nasıl ilerleyeceği ve atılacak adımlar konusunda bilgilendirilmesi gerektiği vurgulandı. Bu minvalde mlletimiz adına bir milletvekili olarak sorulması gereken soruları süreci yönetenlere sordu.

Fatih Erbakan:

“Kırk yıldır işlenen suçlar için adalet karşısına çıkacaklar mı”

Yeniden Refah Partisi genel başkanı İstanbul milletvekili Fatih Erbakan partisinin İstanbul il binasında PKK’nın sürecini değerlendirdiği basın açıklamasında;

“Milletimiz bu önemli soruların cevaplarını merakla beklemektedir” dedi.
Erbakan, basın açıklamasında, “Terhis olmuş askerlerimize, mühendislerimize, öğretmenlerimize, saldırı düzenleyip şehit ettiler. PKK silahlarını Türkiye Cumhuriyeti’ne teslim edecek mi?” Sorusunu sordu.

Genel başkan Fatih Erbakan basın toplantısına şöyle devam etti.

Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri gereği, bu soruların en kısa sürede ve tatmin edici bir şekilde yanıtlanması büyük önem arz etmektedir.

Sorularınızı imla kurallarına göre düzenleyerek tekrar iletiyorum:

* İlk sorumuz, fesih kararı alan PKK ile birlikte bağlı ve ilişkili diğer tüm örgütler de feshedilecek midir?

* Fesih kararı alan PKK’nın ağır silahlar da dahil olmak üzere teçhizat ve mühimmatı Türkiye’ye ne zaman ve nerede teslim edilecektir?

* PKK’nın bu taahhütlerine uyup uymadığı, teçhizat ve mühimmatını sahadaki paralel terör örgütlerine aktarıp aktarmadığı, bu mühimmatın tamamının Türkiye’ye teslim edilip edilmediği kim ve nasıl kontrol edecektir?

* PKK fesih kararı alırken, asıl önemli kolları olan PYD ve YPG’nin bu karardan etkilenmeyeceği ortadadır.

Bu durumda Suriye ordusunun bel kemiği ana unsuru haline gelmesi gündemde olan PYD/YPG Türkiye için ciddi bir tehdittir.

Bu noktada bir yandan terör örgütü tasfiye edilirken, diğer taraftan PYD/YPG’nin ana omurgasını oluşturduğu bir terör ordusuyla Türkiye’nin sınırdaş olmasının tehlikesi göze alınmakta mıdır? Bunun riskleri hesaplanmış mıdır?

* Terör örgütü lider kadrolarının yaptıkları yanlarına kar mı kalacaktır? Üst düzey yöneticiler ne zaman ve nerede yargılanacaklardır?

* Kökü ve tasarımı dışarıda olan terör örgütleri ve terör faaliyetlerinin Suriye’de yeni ve daha ileri mevziiler kazanmadan Türkiye’ye yönelik eylemlerden çekilecek olmaları yeterince inandırıcı mıdır?

Yoksa şimdiki ilk hedef, Suriye’de bir mevzi kazanmak, Suriye’de belki de bir devletçik haline gelmek ve sonrasında İran, Irak ve yeniden Türkiye’nin istikrarsızlaştırılması mıdır?

* Orta Doğu’da bu gibi planların YPG’nin PYD’nin hamisi, eğiticisi, donatıcısı olan ABD ve İsrail dâhli olmadan gerçekleşmeyeceği ortadadır. Bu noktada ABD ve İsrail bu sürecin neresindedir?

* PKK’nın feshine imkân sağlayan, göz dolduran, güven kazanan terörist başı Öcalan’a bu sürecin sonunda ödül olarak ne verilecektir?

Bununla ilgili pazarlık söz konusu mudur?

Öcalan serbest mi kalacak, umut hakkından mı faydalanacak?

Siyaset yapmasının önü mü açılacak, yoksa İmralı’dan Ankara’ya mı taşınacaktır?

Bu soruların net ve açık cevapları, kamuoyunun bilgilendirilmesi ve sürecin şeffaf bir şekilde yürütülmesi açısından hayati önem taşımaktadır.

HABER MERKEZİ