Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), 23 Aralık 1930’da Menemen’de gericilikle mücadele ederken şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı unutmadı. Dernekten yapılan açıklamada, Kubilay’ın devrimci ruhunun ve laik Cumhuriyet’e olan bağlılığının her..
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), 23 Aralık 1930’da Menemen’de gericilikle mücadele ederken şehit edilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı unutmadı. Dernekten yapılan açıklamada, Kubilay’ın devrimci ruhunun ve laik Cumhuriyet’e olan bağlılığının her geçen gün daha da önem kazandığı vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerine kasteden gerici kalkışmalara karşı, henüz genç bir subayken canını feda eden Devrim Şehidimiz Kubilay’ı rahmet, minnet ve saygıyla anıyoruz. Kubilay, sadece bir asker değil; Cumhuriyet’in ve Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz bir neferidir.”
ADD, Kubilay’ın katledilişinin bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, çağdaş Türkiye yolunda mücadele eden herkesin bu fedakârlığı unutmaması gerektiğini belirtti:
“Unutulmamalıdır ki Kubilay’a sıkılan kurşun, Cumhuriyet’in aydınlığına yönelmişti. Ancak ne o kurşunlar karanlığı egemen kılabildi, ne de Kubilay’ı unutturabildi. Devrim şehidimiz Kubilay unutulmayacak, unutturulamayacaktır!”
ADD, laiklikten, bilimden ve çağdaşlıktan ödün verilmeyeceğini bir kez daha vurgulayarak, “Cumhuriyet’in yılmaz bekçileri olarak Kubilay’ın emanetine sonsuza dek sahip çıkacağız” mesajını paylaştı.
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, Menemen Olayı’nın 95. yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, laik Cumhuriyet’e yönelik gerici tehditlere karşı son derece sert ve uyarıcı mesajlar verdi. Akdoğan, Asteğmen Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi saygı, minnet ve kararlılıkla andıklarını belirterek, “Bu topraklarda Kubilaylar susturulamaz. Devrim şehitlerimizi unutturmak isteyenler tarihin karanlığında kaybolmaya mahkûmdur” dedi.
23 Aralık 1930’da İzmir’in Menemen ilçesinde yaşanan olayların basit bir asayiş vakası olmadığını vurgulayan Akdoğan, Menemen’in genç Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef alan açık bir irtica ve karşı devrim girişimi olduğunu ifade etti.
“Laik Cumhuriyet’i kafirlik olarak gören karanlık güçler, tarikat şeyhleri ve meczuplar; Cumhuriyet’i, devrimleri ve aydınlanmayı hedef almıştır. 24 yaşındaki yurtsever bir öğretmen olan Kubilay, bu karanlığa karşı dimdik durduğu için hunharca katledilmiştir.”
Akdoğan, Kubilay’ın yalnızca bir asker değil, Cumhuriyet’in aydınlanmacı öğretmen kimliğini temsil eden bir devrim neferi olduğunu vurguladı.
Açıklamasında yakın tarihte yaşanan katliamlara da dikkat çeken Akdoğan, Menemen’in unutulmasının Türkiye’ye ağır bedeller ödettiğini söyledi.
“Kubilaylar unutulduğu için Kahramanmaraş’ta 105 insanımız linç edilerek katledildi. Çorum’da, Sivas’ta aydınlarımız din adına diri diri yakıldı. Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Necip Hablemitoğlu bugün aramızda değilse, bunun sebebi Cumhuriyet düşmanlarına karşı gevşememizdir.”
Bu isimlerin Cumhuriyet’in onur nöbetçileri olduğunu ifade eden Akdoğan, “Onlar bizim toprağın altındaki ulu köklerimizdir” sözleriyle açıklamasını sertleştirdi.
Kubilay’ın Bursa ile olan tarihsel bağını hatırlatan Akdoğan, devrim şehidinin mezun olduğu Bursa Muallim Mektebi (bugünkü Çelebi Mehmet Lisesi)’nde yıllarca anma programları düzenlendiğini, ancak zamanla bu anmaların kaldırıldığını söyledi.
Okul bahçesindeki Kubilay büstünün ziyaretinin engellendiğini, 2020 yılında ise “deprem dayanıksızlığı” gerekçesiyle sonradan yapılan ek bina ile birlikte tarihi okul yapısının yıkıldığını hatırlatan Akdoğan, şu ifadeleri kullandı:
“Böylece yalnızca bir bina değil, Kubilay’ın okulu, Cumhuriyet’in öğretmen yuvası da ortadan kaldırılmış oldu.”
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ADD olarak Kubilay’ı anmaktan vazgeçmediklerini vurgulayan Akdoğan, anma törenlerinin kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtti. Cumhuriyet’e ve laikliğe sahip çıkmanın bir tercih değil, tarihsel bir görev olduğunu ifade etti.
Bu sorumluluk bilinciyle Osmangazi Belediyesi’nin destekleri, ADD ve Ulusal Günler Platformu iş birliğiyle Bursa’da Kubilay anıtının yapılacağını duyuran Akdoğan, katkı sunanlara teşekkür etti.
Başta Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, belediye ekibi ve büstün mimarı Pınar Öktem Doğan olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarını sundu.
Açıklamasının en sert bölümünde emperyalizme ve iç işbirlikçilerine dikkat çeken Akdoğan, Atatürk Cumhuriyeti’nin yüz yıldır hedef alındığını belirtti.
“Emperyalizm; mikromilliyetçilik ve mezhepçilik tuzaklarıyla ulus olma bilincimizi yok etmeye çalışıyor. Din devleti hayaliyle ülkemizi bölmek isteyenler hiç yorulmadı. Ne yazık ki içimizden hain devşirmekte de zorlanmıyorlar.”
Bu noktada İsmet İnönü’nün, “Hiçbir ülke yoktur ki, kendi içinden bizim kadar hain yetiştirebilsin” sözünü hatırlatan Akdoğan, bu uyarının bugün de geçerli olduğunu vurguladı.
Cumhuriyet karşıtı isimlerin meydanlara verildiği, okulların tarikat protokolleriyle kuşatıldığı bir dönemde olunduğunu söyleyen Akdoğan, karamsarlığa yer olmadığını net bir dille ifade etti:
“Derviş Mehmetlerin olduğu her yerde Kubilaylar da vardır. Cumhuriyet’in çocukları, Atatürk’ün Bursa Nutku’nda emrettiği gibi Cumhuriyet’i sonsuza dek savunacaktır.”
Aydınlanma meşalesinin bugün Cumhuriyetçi öğretmenlerin, gençlerin ve yurttaşların ellerinde olduğunu belirten Akdoğan, “Kubilaylar her yerdedir” dedi.
Açıklamasını güçlü bir tarihsel vurgu ile tamamlayan Gürhan Akdoğan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Devrim şehidimiz Asteğmen Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı, ölümünün 95. yılında bir kez daha saygı, minnet ve kararlılıkla anıyor; aziz hatırası önünde eğiliyoruz.”
Bu topraklarda Kubilaylar bitmez.
Cumhuriyet sahipsiz değildir.
Laiklik ve aydınlanma mücadelesi sürecektir.
