2025–2027 dönemini kapsayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine metal işçileri sahaya indi. Türk Metal Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen toplu sözleşme..
2025–2027 dönemini kapsayan MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi (TİS) görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine metal işçileri sahaya indi. Türk Metal Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında yürütülen toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanması sonrası uyuşmazlık tutanağı tutulurken, Türk Metal Sendikası Başkanlar Kurulu’nun aldığı eylem kararları Türkiye genelindeki fabrikalarda uygulanmaya başlandı.
Bu kapsamda metal işçilerinin tepkisi her geçen gün daha da büyürken, Grammer Koltuk Sistemleri A.Ş. başta olmak üzere çok sayıda MESS kapsamındaki işyerinde kitlesel basın açıklamaları gerçekleştirildi.
25 Aralık 2025 Perşembe günü, Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Sayın Uysal Altundağ’ın öncülüğünde, sendikaya bağlı işyerlerinde vardiya giriş ve çıkış saatlerinde eş zamanlı basın açıklamaları yapıldı. Grammer Koltuk Sistemleri A.Ş. fabrikasında toplanan yüzlerce metal işçisi, MESS’in tekliflerine karşı kararlılık mesajı verdi.
İşçiler, “Sefalet ücretine hayır”, “İş, ekmek yoksa barış da yok”, “Açlıktan ölmeyiz, bu yoldan dönmeyiz” sloganlarıyla taleplerini yüksek sesle dile getirdi.
Basın açıklamasında paylaşılan rakamlar, metal işçisinin neden ayağa kalktığını bir kez daha gözler önüne serdi. İşçilerin talepleri ile MESS’in önerisi arasındaki uçurum dikkat çekti:
İşçiler, ilk 6 ay için %20 zam + 35 TL seyyanen artış talep etti.
MESS ise %5 zam + 11,5 TL seyyanen artış, yani yaklaşık %10’luk bir artış önerdi.
Bu teklif, %13 olarak açıklanan 6 aylık enflasyonun dahi altında kaldı.
İkinci yıl için hiçbir zam teklifi sunulmadı.
Sosyal yardımlarda ise %32,95 enflasyona rağmen yalnızca %25 artış önerildi.
Sendika temsilcileri, bu teklifin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak, metal işçisinin yoksulluğa mahkûm edilmek istendiğini ifade etti.
Basın açıklamasında konuşan sendika yetkilileri, MESS’in uzlaşmaz tutumunu sert sözlerle eleştirdi. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Biz MESS’e geçinemiyoruz dedik. Onlar bize açlığı, yoksulluğu reva gördü. Bu masadan sefalet çıkarsa, bu işyerlerinden mücadele çıkar. Metal işçisi susmaz, geri adım atmaz. Direne direne kazanacağız.”
Açıklamada, metal sektörünün Türkiye ekonomisindeki stratejik önemine dikkat çekilerek, bu yükü sırtlanan emekçilerin insanca yaşayacak ücret talebinin görmezden gelinemeyeceği vurgulandı.
Metal işçileri, MESS’in dayatmacı yaklaşımının yalnızca çalışanları değil, üretim barışını ve sanayi düzenini de tehdit ettiğini ifade etti. “İşçi yoksa üretim de yok” vurgusunun öne çıktığı eylemlerde, sosyal diyalog çağrısı yinelendi.
Ancak sendika yetkilileri, bu çağrıya rağmen taleplerin karşılanmaması durumunda eylemlerin dozunun artacağını açıkça dile getirdi.
Türk Metal Sendikası tarafından yapılan açıklamada, eylemlerin MESS kapsamındaki tüm işyerlerinde kararlılıkla devam edeceği belirtildi. Metal işçileri, haklarını alana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini net bir dille ortaya koydu.
2025–2027 MESS Grup Toplu İş Sözleşmesi süreci, metal işçisinin örgütlü gücünü ve kararlılığını bir kez daha sahaya taşırken, gözler önümüzdeki günlerde atılacak adımlara çevrildi.
